Tükendi
Gelince Haber VerYazgülü… 1960’lı yılların Erzurum’unda, yoksulluğun, geleneklerin ve kaderin ağır sessizliği içinde büyüyen küçük bir kız çocuğunun adıydı. Kalem tutan parmaklarında umut, gözlerinde uzak bir düş vardı: öğretmen olmak. Okulun en parlak öğrencisiydi. Her sınavda birinci olurdu; ama kaderin sınavında kaybeden o oldu. Bir diploma kadar yakın duran hayaline, yoksulluk, töre ve zamanın acımasız elleri uzandı. Defterleri, yarım kalmış bir hikâyeye dönüştü. Yazgülü’nün öğretmenlik düşü, artık kendi sesinden değil, kardeşi Binali’nin kaleminden yankılandı. O, kardeşinin başarılarında kendi yarım kalan masalını tamamlamaya çalıştı. Bir ömür boyunca içindeki ışığı, başkasının yolunu aydınlatmak için harcadı. Bu kitap, yalnızca bir kız çocuğunun değil; bir dönemin, bir toplumun sessiz çığlığıdır. Yazgülü, bastırılmış umutların, kadere direnen kalplerin, yarım kalan rüyaların ve hiç solmayan inancın hikâyesidir.