Tükendi
Gelince Haber VerNerede biteceği meçhul bir hikâyedir bu. Hepimizin hikâyesi gibi.
Bu kitap, bu seferin izinde yürür ve onunla nihayet bulur, öyle görünüyor. Yarım bırakıldı sanılmasın. Yahut yarım kaldı denmesin. Bir netice aramak da yersizdir. “Neden okudum?” diye sorulmasın. Zira burada hikâye, yolculuğun ta kendisidir.
Yazarın ömrü, hatıraları ve içinden geçenlerle zamana karşı yapılan bir seyahattir bu. Herkes, kendi seferine katık etsin diye yazılmıştır.
Ve eğer bu yolculuk -günün birinde- bana ya da bu satırları okuyan herhangi birine fırsat vermeden nihayete ererse, o takdirde bu kitap; yazar olmayı düşleyen birinin, o hayale erişmesinin garip hikâyesi olarak kalır.
Lakin eğer bu yol, hem benim için hem sizin için devam eder, ki gönlüm böylesinden yanadır, işte o vakit bu eser; zaman yolculuğunun bir durağı olmayı hak eder.
Sofa, işte böyle bir yerdir:
Bir başlangıç, bir geçiş, belki de bitiş noktası yahut durak.