Tükendi
Gelince Haber VerÇalışmak için kiralık bir oda buldum. Moonee Ponds'taki bir butiğin üstünde. Kuzeye, çok uzaklardaki alçak bir dağa bakıyor. Bir köşesinde lavabo var. Gideri tıkanmış, bayat, kahverengi bir suyla dolu. Belki içinde sivrisinekler ürer. Umurumda değil. Günde üç cümle yazıyorum. Perişan, hırçın, asabi ve çekilmez haldeyim. Belki tek kitaplık bir kadınımdır ben.
Helen Garner'ın okurlar ve eleştirmenlerin büyük ilgisiyle karşılanan üç ciltlik günlüklerinin ilk cildi Sarı Defter, yazarın 1978-1987 yılları arasında tuttuğu notlardan oluşuyor.
Bir yazarın iç kemiren şüpheler ve küçük zaferlerle dolu günlerinden anneliğin zorlukları ve zevklerine, arkadaş sohbetlerinden ihanetlerin ve ayrılıkların şiddetine, gökyüzü ve yeryüzü manzaralarından şehir hayatının sürprizlerine, Sarı Defter gündelik hayatın canlılığıyla, yakalanan anların büyüsüyle dolup taşıyor. Helen Garner'ın her zamanki dürüstlüğü ve keskin mizahıyla...
Sarı Defter hakkında illa bir şey söylenecekse, Garner'ın içgüdülerinin hakikiliğinin bir kanıtını oluşturduğu, sıradan yaşamın sıradışı bir şey olmakla kalmayıp büyük bir edebi girişimi de hak ettiğinin bir delili olduğudur. Bunun da ötesinde, doğru gözlemcinin bakışının altındayken ve gerekli beceriyle kaydedildiğinde hayatın görkemli, yürek burkucu sanat katına yükseltilebileceğini de kanıtlıyor bu kitap.
Alice Robinson
Virginia Woolf'un günlüklerinden bu yana bir yazarın yayımladığı en iyi, en zengin günlükler.
Rachel Cooke, The Guardian
(Tanıtım Bülteninden)