ARTHUR yazın staj yapmak için New York’a gitmiştir ve Broadway müzikallerinden aldığı ders hep aklının bir köşesindedir: Evren hiç beklemediğiniz anda önünüze romantizm fırsatı çıkarabilir.
BENise evrene inanmamaktadır. Ne de olsa evren arkasını kollasaydı, eski sevgilisinin eşyalarıyla dolu bir kutu taşıyor olmazdı.
Ancak postanede şans eseri yolları kesiştiğinde evrenin kendileriyle ilgili bir planı olup olmadığını merak etmeye başlarlar.
Ya sekiz milyonluk bir şehirde birbirlerini bir daha bulamazlarsa?
Ya bulurlarsa… ama üç tekrardan sonra bile ilk randevuya çıkmayı başaramazlarsa?
Ya Arthur çok çabalarsa, Ben hiç uğraşmazsa?
Ya hayat gerçekten bir Broadway müzikali gibi değilse?
Ama ya öyleyse? Olur mu dersin?
“Romantik, gerçekçi, sevimli. New York’u, gençlik aşklarını ve ne tam yetişkin ne de tam çocuk olunan o belirsizlik dolu dönemi harika bir şekilde yakalamayı başarmış.”
Lauren James
“Pek çok hayranı olan Albertalli ile Silvera, New York şehrinde geçen bu romantik hikâyede bir araya geliyor. Hem sevimli hem de incelikle işlenmiş bir aşk hikâyesi.”
Kirkus Reviews
“Büyüleyici, tatlı bir aşk hikâyesi.”
Publishers Weekly
“Albertalli ve Silvera, gençlik aşkına dair hem sinik hem de umut dolu ve dürüst bir portre çizmeyi başarmışlar.”
School Library Journal
BECKY ALBERTALLI ve ADAM SILVERA, ilk kitapları olan Simon Homo Sapiens’e Karşı ile Az Biraz Mutlu kitaplarının hakları birkaç gün arayla satıldığı sırada birbirlerini tanımıyorlardı. İki hafta sonra birbirlerinin kitaplarını okuyup bağımlısı oldular, iki ay sonra ise e-postalaşırlarken Olur mu Dersin? ortaya çıktı. İki yazar da Publishers Weekly Flying Starts listesine girmiş ve Lambda Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilmiştir. Becky, Georgia’da; Adam ise New York’ta yaşamaktadır fakat asıl yuvaları birbirlerinin mesajlarıdır.