Tükendi
Gelince Haber VerKeyif Kralı Ana Huang’ın serisinin dördüncü kitabıdır. Serinin diğer kitapları Öfke Kralı, Gurur Kralı, Hırs Kralı’dır. Serinin önceki kitaplarında olduğu gibi bu romanda da farklı karakterlerin gözünden bambaşka duygulara açılan kapılar bulacaksınız. Ancak Keyif Kralı kitabı, kendine özgü atmosferiyle seride ayrı bir tat bırakıyor.
Romanda, ikili ilişkilerde gururla aşkın çatışmasını, mizah ve duygunun dengeli birleşimini bu kitapta yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz. Karakterler yalnızca olaylarıyla değil, iç dünyalarıyla da sizlere dokunuyor; bu da hikâyeyi gerçekçi ve samimi bir hale getiriyor.
Ana Huang, bu kitapta da istikrarını koruyor. Alışıldık üslubunu sürdürürken, ironi, inatlaşma ve içtenlikle yoğrulmuş diyaloglarla hikâyeyi özgün kılmayı başarıyor.
Serinin dördüncü kitabı Keyif Kralı, zengin bir mirasçı olan Xavier Castillo’nun umursamaz yaşam tarzı ile hırslı ve başarılı bir halkla ilişkiler uzmanı Sloane Kensington’un yollarının kesişmesini konu alır.
Bir trajedi onları yakınlaştırdığında, Xavier çekiciliğine kayıtsız kalan tek kadının aslında en çok istediği kişi olduğunu fark eder. Sloane ise profesyonelliği ile kalbinin çarpıntısı arasında zor bir denge kurmak zorundadır. Kalbi her ne kadar Xavier için hızlı çarpsa da, aralarındaki profesyonel bağın ötesine geçmeme konusunda kararlıdır. Fakat kader, onların sınırlarını zorlamaya çoktan başlamıştır.
Kimseyi peşine düşecek kadar istememişti...
ta ki onunla tanışana kadar.
Dünya hiçbir şeyi umursamayan, aşırı zengin Xavier Castillo’nun parmaklarının ucundaydı.
Babasını kızdırdığını bilse de ailesinin imparatorluğunu devralmakla ilgilenmiyordu.
Ancak aile işine duyduğu ilgisizlik kadınların onun üzerine atlamasına engel olmuyordu…
Tabii bu durum halkla ilişkiler uzmanı Sloane Kensington için geçerli değildi.
Yaşanılan bir trajedi ikisini yakınlaştırdığında, Xavier geleceğinin belirsizliği altında boğulmaya başlamıştı.
Ayrıca onun çekiciliğine karşı bağışıklığı varmış gibi görünen tek kişinin aslında istediği tek kişi olduğunu fark etmişti…
Zeki ve hırslı bir kişiliğe sahip olan Sloane Kensington, zorlu müşterileriyle baş etmeye alışmış güçlü bir halkla ilişkiler uzmanıydı.
Ama hiçbir müşterisi onu aptal gamzeleri ve rahat tavırlarıyla milyarder mirasyedi müşterisi kadar sinirlendirmiyor ya da aklını başından almıyordu.
Fakat kalbi Xavier için ne kadar çarparsa çarpsın, asla onun ağına düşmeyecekti.
Çünkü o müşterisiydi ve hep bu şekilde kalacaktı… Öyle değil mi?