Tükendi
Gelince Haber VerBağlantı kurmak için evrimleşen insan, neden kendini hiç olmadığı kadar kopuk ve sıkılmış hissediyor?
Modern çağın teknolojik doygunluğu ve sonsuz konfor vaadi içinde, insanlığın binlerce yıllık tanımı artık yetersiz kalıyor. “Bilge İnsan”dan (Homo Sapiens) “Oyun Oynayan İnsan”a (Homo Ludens) uzanan kimlik arayışımız, bugün yepyeni bir yol ayrımında. Bu kitap, sizi varoluşumuzun en temel güdüsüne, yani “bağlanma” arzusuna bir yolculuğa çıkarıyor ve modern insanı “Homo Connectens” (Bağlantı Kuran İnsan) olarak yeniden tanımlıyor. Ancak bu yolculuk, aydınlık olduğu kadar karanlık bir gerçeği de gözler önüne seriyor: Bağlantı kurmak yerine oyalayıcılara esir düşen, sıkıntısını sentetik uyaranlarla bastıran ve konforun çürütücü cazibesine kapılan yeni bir insan tipi doğuyor: “Homo Taedio” (Sıkıntı İçindeki İnsan).
Peki, beynimizin en mucizevi yeteneği olan nöroplastisite, bu yeni dijital ekosistemde aleyhimize işleyerek bizi geri dönülmez bir yüzeyselliğe mi sürüklüyor? Elinizdeki bu eser, dopamin bağımlılığından beyaz yaka sendromuna, "bayağı iş modellerinden" modern insanın anlamsızlık krizine kadar günümüz dünyasının en derin yaralarına parmak basıyor. Sadece bir teşhis koymakla kalmayan Homo Connectens, aynı zamanda bir çıkış yolu da sunuyor. Toplumun ve iş dünyasının dayattığı “kusursuzluk” yanılsamasına karşı, ilerlemenin gerçek motoru olan “eşsizliği”, yani pozitif kusurların gücünü savunuyor. Başarının, gösterişli bir emekten veya tesadüfi bir hatadan değil, derin ve anlamlı bağlantılar kurmaktan geçtiğini kanıtlıyor. Eser, Steve Jobs gibi ikonların aykırılıklarından, "Universe 25" deneyinin tüyler ürpertici sonuçlarına kadar uzanan geniş bir perspektifle, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde içinde bulunduğumuz tersine evrim sürecini anlamak ve onu kırmak için devrim niteliğinde bir rehber sunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)